NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى
بْنِ فَارِسٍ
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ
حَمْزَةَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ
مُحَمَّدٍ
عَنْ الْعَبَّاسِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مَعْبَدِ بْنِ
عَبَّاسٍ
عَنْ أَخِيهِ
إِبْرَاهِيمَ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
ابْنِ
عَبَّاسٍ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَ
فَذَكَرَ
نَحْوَهُ
Abdulaziz b. Muhammed, Abbas
b. Abdullah b. Ma'bed b. Abbas'dan o, kardeşi İbrahim b. Abdullah'dan o da İbn
Abbas (r.a.)'dan,
"Resulullah
(s.a.v.) şöyle buyurdu" deyip bir önceki (1490.) hadisin benzerini
nakletti.
İzah:
Bu rivayete göre dua
eden kişinin ellerini kaldırış şeklini bildiren haberi, îbn Abbas değil bizzat
Hz. Peygamber öğretmiş oluyor.
Demek oluyor ki, duada
elleri kaldırma ölçüsü konusunda İbn Abbas'dan üç ayrı rivayet nakledilmiştir.
Bunlardan ikisi mevkuf (kendisinde son bulmakta), bu sonuncusu da merfu (Hz.
Peygamberden nakledilmektedir.